Bal mistik bir doğal sağlık gıdası gibi görünebilir, ancak gerçek şu ki, bal hala konsantre bir şeker kaynağıdır. Ilımlı olarak kullanıldığında, bal başka türlü sağlıklı bir beslenme planını tamamlayabilir ve bazı ilginç faydalar sağlayabilir. Bununla birlikte, bal, özellikle şeker hastalığınız varsa, aşırı kullanılması gereken bir gıda değildir. İşte balın beslenme gerçekleri ve bilimsel araştırmaları hakkında son gelişmeler.
1 yemek kaşığı (21 gram) %100 saf arı balı için aşağıdaki bilgileri sağlar.
Baldaki kaloriler karbonhidratlardan, özellikle şekerden gelir. Baldaki şeker yaklaşık %50 glikoz ve %50 fruktozdur. Balın glisemik indeksi, satın aldığınız türe bağlıdır, ancak kaynaklar glisemik yük 12 ile yaklaşık 58 olduğunu tahmin eder. Karşılaştırma için, sofra şekerinin (sükroz) glisemik indeksi 65’tir.
Balda yağ yoktur.
Bal, ürüne bağlı olarak eser miktarda protein içerir (bazı bal ürünlerinde 0.06 g’a kadar), ancak günlük protein gereksinimlerinize katkıda bulunmak için yeterli değildir.
Baldaki vitaminler ve mineraller, esas olarak toprak ve nektar üreten bitkilerden elde edilen B vitaminleri, kalsiyum, bakır, demir, çinko ve diğerlerini içerebilir. Balın kalitesi ve mineral içeriği nerede yetiştirildiği ve nasıl işlendiği ile belirlenir. Genel olarak koyu bal, soluk baldan daha faydalı vitamin ve mineraller sağlar.
Bazı bal çeşitlerinin umut verici iyileştirici güçler sunduğu gösterilmiştir. Bu özellikleri günlük yaşama uygularken, balın beslenme maliyetiyle (yüksek şeker içeriği) iddia edilen sağlık yararlarını dengelemek önemlidir.
Araştırmalar balın öksürüğü sakinleştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Çalışmalar, balın irritabl bağırsak sendromu (IBS) tedavisi üzerinde olumlu etkisini göstermiştir. Bal, viral ishalin şiddetini ve süresini geleneksel antiviral tedaviden daha iyi azaltır.
Arı sütü olarak adlandırılan bir bal türünün kadın üreme sağlığı üzerinde çok sayıda etkisi vardır. Arı sütü, adet öncesi sendromu (PMS) ve menopoz semptomlarını azalttığı bulunmuştur. Arı sütü içindeki antioksidanlar, yumurtalıkların yaşlanmasıyla ilişkili oksidatif hasarı azaltmaya yardımcı olabilir. Ön hayvan çalışmaları ayrıca arı sütünün erkekler için sperm kalitesini iyileştirdiğini ve umut verici olmasına rağmen, bu etkinin insanlarda henüz kanıtlanmadığını göstermektedir.
Baldaki bir bileşen olan propolis,%50 reçine, %30 balmumu, %10 uçucu yağ, %5 polen ve %5 diğer organik bileşiklerden oluşur. Propolis, serbest radikallerin aktivitesini baskılar ve her ikisi de yara iyileşmesi için faydalı olan kolajen sentezini destekler. Propolisin yara iyileşmesini destekleme yeteneğinin, topikal olarak kullanıldığında diyabetik ayak ülserleri ve belirli akne türleri için etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Bal, hastalığın ilerlemesinin birçok aşaması sırasında kanser gelişimini etkiler. Balın, tümör hücresi apoptozunu (hücre ölümü) indüklediği, iltihabı azalttığı ve tümör büyümesini engellediği gösterilmiştir. Bal kendi başına kanser için etkili bir tedavi olmamasına rağmen, ön çalışmalar daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
Bal yaygın bir alerjen değildir, ancak anafilaksi gösteren vaka çalışmaları rapor edilmiştir. Bal tüketiminden kaynaklanan anafilaksi IgE aracılı bir reaksiyondur (gerçek bir gıda alerjisi). Propolis, bal toplanmasında yer alanlar için bir temas alerjeni olarak belgelenmiştir. Bal alerjisi olduğundan şüpheleniyorsanız, tam bir değerlendirme için sağlık uzmanınıza danışın.
Amerikan Pediatri Akademisi, yeni doğan bebeklerde ciddi hastalığa yol açabilecek potansiyel bir botulizme neden olan spor kaynağı olduğu için ebeveynlere yaşamın ilk yılında asla bal vermemelerini tavsiye eder.
Tıbbi nedenlerle düşük şekerli veya düşük karbonhidratlı bir yemek planındaysanız, bal alımınızı sınırlandırmalısınız. Bal neredeyse saf şekerdir (karbonhidratlar). İlişkili sağlık yararlarına rağmen, bal hala kan şekeri seviyelerini yükseltir ve toplam karbonhidrat alımını dikkate alırken hesaba katılmalıdır.
Bal doğal olarak antimikrobiyaldir, ancak dış nemden korunmalıdır. Balın raf ömrü için genel öneri iki yıldır, ancak bu değişebilir. Hava geçirmez, dezenfekte edilmiş kaplar balın raf ömrünü ve güvenliğini korumaya yardımcı olur.